×

Kötü Biten Oyun Sonları-I

Kötü Biten Oyun Sonları-I

Her hikaye öyle ya da böyle biter. İyi biten hikayelere alışkın olsak da kötü sonla biten hikayelerin vurucu olması olası. Bu içerikte kötü biten oyun sonlarınından birkaçını listeledim. İyi okumalar.

Far Cry 5

Oyunun bir iyi iki kötü sonu bulunuyor. İyi sonunda Joseph Seed’i tutuklamadan Hope County’den ayrılıyoruz. Diğer sonlarda Seed ailesinin Hope County’deki etkisini kırdıktan sonra Joseph Seed Hope County’den ayrılmamamız ya da ona direnmemiz için bize iki seçenek bırakıyor. İlk sonda Joseph Seed’i tutuklamayıp kalan ekip arkadaşlarımızı alıp Hope County’den ayrılırken araçta “Only You” şarkısının çalmaya başlamasıyla Jacob Seed’in bize yaptığı klasik koşullama etkisini gösterir ve ekip arkadaşlarımızı katlediyoruz. İkinci sonda ise Joseph Seed’e direnip ekip arkadaşlarımızı ve Hope County sakinlerini kurtarıp Seed’i etkisiz hale getiririz. Tam her şey iyi bir şekilde sonuçlandı Seed’i tutukladık derken Seed’in kehaneti gerçekleşir ve nükleer kıyamet başlar. Kaçarken aracımız devrilir ve Seed bizi enkazdan kurtarır. Yeni tarikatının ilk üyesi oluruz ve muhtemelen beynimizi öğretileriyle yıkar.

Far Cry 5’in tüm sonları

Half-Life

Ters giden deney sonrası rezonans çağlayanı sonucu açılan portallardan Xen’den Nihilanth kölelerini  Black Mesa’ya yollar. Daha da kötüsü Gordon istilayı durdurmak için ABD denizcileri ve black ops üyeleriyle çatışıp Xen’e gidip Nihilant’ı öldürmek zorundadır. Gordon büyük bir azim ve kararlılık sounucu Nihilanth’ı öldürmüştür ve büyük ihtimal her şey bitti istila sonlandı dünya kurtuldu derken Gman tarafından alıkonur. Gman, işverenlerinin Gordon’daki potansiyeli fark ettiğini ve kendisinin ona iş teklifi sunacağını söyler. Gordon ya Gman’in iş teklifini kabul edecek ve bir sonraki iş gelene kadar hiçliğin ortasında hapsolacak ya da kazanması mümkün olmayan bir savaşa girecektir. Evet iki son da kötüdür ama Gordon (daha az kötü olan) iş teklifini kabul eder. Bu süreçte Black Mesa, ABD’nin yerleştirdiği termonükleer bomba ile yok olur, portallar kapanmaz ve intergalaktik imparatorluk Combine dünyayı 7 saatte işgal eder ve insanları köleleştirir, Gordon 20 yıl hiçlikte hapsolur.

Half Life’ın kötü ve daha kötü sonları

XCOM: Enemy Unknown

Dünyamızın bilinmeyen dünya dışı varlıkların istila tehdidine karşı dünya hükümetleri birleşerek XCOM isimli paramiliter bir organizasyon kurar. Biz de bu ordunun kumandanı olarak işgale karşı koyuyoruz. En sonunda Uber Ethereal isimli istilacıların liderini Temple Ship’te buluruz ve onu yok ederiz ve dünya uzaylı işgalinden kurtulur; ancak böyle acımasız bir oyun iyi sonuçlanamazdı değil mi? Sonuçlanamazdı. XCOM 2’nin başında öğreniriz ki çabalarımız etkisiz kalır kumandan (yani biz) uzaylılar ya da yeni adıyla ADVENT tarafından ele geçirilir, XCOM dağılır ve bizimle iletşime geçen konsül uzaylılar tarafından ele geçirilir ve dünya ADVENT’in sömürgesi olmuştur.

XCOM: Enemy Unknown’un kötü sonu

Grand Theft Auto 4

Niko Bellic, Liberty City’e Balkanlardan (büyük ihtimalle Sırbistan) kaçak yollarla kuzeni Roman’ın yanına göç eder. Roman Niko’ya Liberty’de ferah içerisinde yaşadığı villası ve güzel karısı vs. olduğunu söyler ama Liberty’e varır varmaz herşeyin yalan olduğunun farkına varırız. Niko’nun amacı sadece Amerikan Rüyasını yaşamak değil, ordudayken ekibine ihanet eden silah arkadaşı Darko Brevic’in Liberty’de olduğunu öğrenmiştir ve onu bulup öldürmek ve kaçakçılıkla uğraştığı dönemdeki patronu Bulgarin ile ters düştüğü ve ondan kaçmak istediği için Liberty’e gelir. Eski bir asker ve kaçakçı olduğu için Liberty City’de yer altı bağlantıları oluşturmak ve derinleştimek konusunda bir sıkıntısı olmayan Niko, Pegorino suç ailesi patronu Don Jimmy Pegorino’ya çalışmaya başlar. Bir gün Pegorino Niko’dan son bir iyilik ister.  Hasmımız Dimitri ile Pegorino bir eroin işine girmiştir ve Niko bu işin gerçekleşmesi için bunlara yardım edecektir. Bu anda Niko Dimitri’yi öldürmeyi ya da işi gerçekleştirmeyi şeçebilir. Eğer Niko Dimitri’yi öldürüp anlaşmayı bozarsa, Pegorino’nun işleri bozulur ve polis Pegorino’nun peşine düşer. Pegorino da Niko’dan intikam almak için Roman’ın düğünü basıp Niko’yu öldürmek yerine yanlışlıkla Niko’nun sevgili adayı Kate’i öldürür. Niko daha sonra Pegorino’yu öldürüp intikam alır ; eğer Dimitri’yi öldürmeden anlaşmanın gerçekleşmesini sağlarsak Dimitri bize bir kez daha ihanet eder ve Niko’yu Roman’ın düğününde öldürmek için suikastçiler yollar ama Niko’yu öldürmek yerine yanlışlıkla Roman’ı vururlar. Niko da Dimitri’yi öldürüp intikam alır. Niko suçlarla dolu bir yaşam sürdürdüğü için bedel ödemesi kaçınılmazdı. Oyun bu mesajı sonunda başarıl bir şekilde biz oyunculara iletiyor. GTA 5’te Lester’den öğreniyoruz ki Niko sessiz bir hayat sürdürüyordur.

GTA 4’ün sonları

Max Payne 2: The Fall of Max Payne

Ailesinin katledilmesinden dolayı travma sonrası stres bozukluğu yaşayan Max daha psikolojik yaralarını iyileştiremezken bir ihbar sonucu gittiği silah deposunda geçmişten bir sima Mona ile karşılaşır. İlk oyundaki olayların başlangıcındaki gibi yine bir kadının ölmesiyle olaylar başlar. Max olayın göründüğü gibi olmadığı, derinleştiğini anlar. Max daha sonra ilk oyundan aşina olduğumuz Inner Circle içerisindeki bir iç savaş arasında kalır. Bu iç savaşta iki taraf da Max’i öldürmek ister, Alfred Wooden Max’i öldürmek için Mona’ya emir verir, Vlademir Lem ise Max’in ileride başına bela olacağını bildiği için onu öldürmek ister. Lem bu iç savaşta üstünlüğü ele geçirir ve Wooden’ın malikanesini basar. Max Wooden’ı kurtarmaya çalışırken Mona’nın Wooden’ a çalıştığını anlar ve Mona Max’i öldürmeye çalışır ama onu sevdiği için başaramaz. Lem ise bu sırada Mona’yı sırtından vurur. Oyunda iki son var. Eğer oyunu en zor seviyede (Dead on Arrival) bitirirsek Mona ölmez, diğer zorluklardaki sonda ise Mona ölür. Max Payne 3’te anlarız ki olaylar olaylar Max için kötü sonuçlanmıştır. Bu süreçte Mona ölmüş, Max polis katili olmuş, Max’e karşı kamuoyu oluşmuş ve emekli olmaya zorlanmıştır. Daha da kötüsü sigara, ilaç ve alkol bağımlısı olmuştur. Max vicdan azabı çekmektedir ve sosyal destek açısından da dibi görmüştür.

Max Payne 2’nin asıl sonu
Max Payne 2’nin alternatif sonu

Red Dead Redemption

Adından da anlaşılabileceği üzere red: kan, dead: bolca ölüm ve redemption: kefaret temasında geçen oyunda eski Van der Linde çetesi üyesi olan John Marston’ın karısı Abigail ve çocuğu Jack’i Pinkerton ajanı Edgar Ross kaçırmıştır. Eğer Van der Linde çete üyesi Bill Williamson’ı elimine edersek John’a Jack ve Abigail’i verecektir; John denileni yapmıştır ama ellerindeki kozdan kolayca vazgeçmeyen Edgar Ross bu sefer diğer Vanderling çete üyeleri ve daha sonra da çete lideri Dutch’ın peşine düşmesi ister. John denilenleri yapar ve Edgar Ross bu sefer ailesini John’a geri verir. John ailesiyle çiftliğinde huzurlu ve normal hayat yaşayacak derken Edgar Ross John’u elimine etmek için askerlerle gelir. John ailesini kurtarmak ve kaderiyle yüzleşmek için derin bir nefes alır ve Edgar Ross’un karşısına çıkar ve John kevgire döner. Üç yıl sonra Jack, emekli olan Edgar Ross’u bulur ve John’un intikamını alır. Eğer biraz detaya inersek şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz: Arthur Abigail, John ve Jack’i kurtarmak ve onları beladan uzak tutmak için kendini feda eder. John ise Arthur’un intikamını almak için Micah’ı öldürüp Pinkerton’ların dikkatini çeker. John Jack’i beladan uzak tutmak için kendini feda etmiştir. Abigail ölmüş Jack ise kanunsuz olmuştur. Yani tüm çaba boşuna gitmiştir.

Boğazlarımızı düğümleyen John’un final sahnesi ve Jack’in intikamı

The Darkness 2

Jackie Estacado kız arkdaşı Jennny’in öldürülmesinden iki yıl sonra Darkness (karanlığı) bastırmayı öğrenmiş, Franchetti ailesinin don’u olmuş ve işler onun için normalleşmeye başlamıştır. Ta ki rakip mafya tarafından ağır yaralanana kadar. Jackie iyileşmek için Darkness’ı kullanmalıdır. Böylece Darkness yine Jackie’nin yareni olmuştur. Ayrıca, Jackie oyun boyunca Jenny’nin ruhunu cehennemden kurtarmak için uğraşır. Bu uğraşlar sırasında ondan Darkness’ı almaya çalışan Brotherhood (kardeşlik) ile savaşır. Oyun boyunca hikayenin birbirinden bağımsız olan iki farklı yoldan ilerlediğine şahit oluruz. Mafya patronu Jackie ve akıl hastanesinde şizofreni hastası Jackie. Hikaye böyle geçişler arasında devam ederken, Jackie’nin yardımcısı Darkling Jackie’ye akıl hastanesinin onu Jenny’den uzak tutmak için bir oyalama olduğunu söyler. Daha sonra Darkling, Jackie’ye akıl hastanesinden kaçması için yardım ederken ölür. Jackie akıl hastanesinde kaçarken çatıya çıkar burada kendisine seçim verilir. Ya ilüzyonun içinde Jenny ile birlikte mutluca yaşayacak ya da cehennemden Jenny’nin ruhunu kurtarmak için daha çok acı ile yüzleşecek. Eğer ikinci seçeneği seçerseniz Jackie ilüzyondan kurtulmak için çatıdan atlayıp intihar ediyor ve cehenneme gidiyor. Cehennemde Darkness Jackie’ye engel olmak için uğraşıyor ama Jackie Jenny’i kurtarır ya da öyle olduğunu sanır. Post-credist sahnesinde ise Angelus Jenny’i konak olarak kullanmaya başlamıştır. Angelus, Jackie ile Darkness’ın çok fazla yıkıma sebep olduğunu ve hakettikleri yerde kalacağını söyler ve uçarak uzaklaşır  Jackie ise cehennemde sıkışıp kalırken hikaye sonlanır.

The Darkness 2’nin sonları

Yorum gönder